Günümüz iş hayatının içerisinde ekiplerin ve projelerin sorumluluklarını üstlenen profesyonellerin etkili performanslarını kaybetmemeleri için otokontrol mekanizmalarını yerinde kullanmaları kritik önem taşımaktadır.
Bu kapsamda uzmanların kontrolün işlemesi gerektiğini belirttikleri temel unsurları şu şekilde özetleyebiliriz:
– Kazanma İhtiyacı Kontrolü
Kendi görüşlerimizin, diğer kişilerin görüşlerine üstün gelmesini istesek bile etrafımızdakilerle ilişkimizin sürdürülebilirliğinin anlık bir tartışmayı kazanmaktan çok daha önemli olduğunu unutmamalıyız.
– Yargılama Kontrolü
Önerileri dinlerken fikir belirtmeden söylenenleri alabilmek esastır.
Aynı fikirde olmasak bile sabırla dinleyen olmak, insanlarınbizi kapısını çalabilecekleri açık ve hoşgörülü biri olarak görmelerini sağlayacaktır
– Eleştiri Kontrolü
İnsanların çoğu işyerinde problem yaratacak derecede eleştirel dil kullanmaktadırlar.
Eleştirel dili kontrol etmek için duygu, düşünce ve sözlerimizi tartıp kendimize;
– Bu eleştiri, şu anda hitap etmekte olduğum kişiye faydalı olacak mı?
– Bu eleştiri, hakkında konuştuğum kişiye faydalı olacak mı?
– Bu eleştiri, işimize/müşterilerimize/ekibimize katkıda bulunacak mı?
diyerek otokontrol mekanizmamızı çalıştırmamız yerinde olacaktır.
– “Hayır”, “Ama” Kontrolü
Bir cümleye “ama”, “hayır” gibi ifadelerle başladığımızda, ortama “yanlışınız var” mesajı veririz. Bu durumda karşıdaki kişiden alacağımız tepki de geri savunma şeklinde olacaktır ve ortam hızlı bir şekilde kazan-kaybet çatışmasına dönüşecektir.
– Akıllılık Kontrolü
İnsanların takdirini kazanmak, becerili ve üstün olduğumuzu göstermek isteyebiliriz. Ancak bu halimizi kontrol edebilmek bize gerçekten etkili bir profesyonel olmanın kapısını açacak olan altın anahtardır.
– Sinirliyken Tepki Kontrolü
Üzücü ancak defalarca kanıtlanmış bir gerçek vardır ki; duygusal dengesizlik örnekleri sergileyen kişiler, bir süre sonra insanların seçici algılarının ağına yakalanıp kolaylıkla sadece bu yönleriyle anılır olurlar.
Öfke patlamaları bir kişinin çeşitli konulardan oluşan kızgınlığını o anda etrafında bulunan kişilereyöneltmesidir. Bununla başa çıkmanın en kestirme yolu, sinirliyken susmayı seçmek olacaktır.
Serkan Gülener